Monday, 28 January 2013

CM101MMXI FUNDAMENTALS


                                               CM101MMXI FUNDAMENTALS

Cem Yılmaz’a bayılan ve filmlerinde kendini tutamayan biri olarak bir “Fundamentals” yazısı yazmalıyım diye düşündüm. Öncelikle bu bir film değil, Cem Yılmaz’ın son stand-up şovu olan CM101MMXI Fundamentals’ın DVD’den önce sinemada yer almış versiyonu. Türkiye’de bir ilk gerçekleştirilmiş oluyor böylece.
CM101MMXI-Fundamentals Afişi
 

Fragmanı gördüğümde bile bayağı gülmüştüm ve o zaman Cem Yılmaz’ın korsan film konusuna değindiğini de fark ettim. Sinema sektörünün belki de en büyük sorunlarından biri olan korsan filmcileri de “ti”ye almıştı.
 

Genelde komedyenlerin “stand-up”larının filmlerinden daha komik olduğunu düşünüyorum. Ne var ki, format farklı olduğu için bu genellemeye çok da gerek yok sanırım. Sonuçta stand-up’ın temel amacı seyirciyi her dakika güldürmek olurken, sinemada bu istenilse de başarılamaz.

Neyse… İşte koltuğuma kurulduğum andan itibaren odaklandığım tek şey Cem Yılmaz’ın esprileri oldu. Hem de 2,5 saat boyunca! Bu süreçte Cem Yılmaz bir tek bana anlatıyor gibi hissettim doğrusu. Böyle kendimden geçmiş bir şekilde gülerken etrafımda insanların olduğunu hatırlayarak bir doğruldum; ama elimde olmadan gülmeye devam ettim.
 
Açılışı abisi Can Yılmaz'a göndermede bulunarak yapıyor. "Adam Çin malı Cem Yılmaz gibi. Google'a 'Can Yılmaz' yazınca 'Did you mean Cem Yılmaz?' çıkıyor." Ben de bu yeteneğin genetik olduğunu düşünmeye başladım artık. Kız kardeşi Özge Yılmaz Çevik'in de eğlenceli bir kişi olduğunu fark edince bu kanıya varmıştım.

Haftalarca güldürmeye devam etti Fundamentals ama sanırım bu şovdan akıllarda en çok kalan espri “ortaya yapma” muhabbetiydi. “Abi, her şeyden azar azar, ortaya yap”, “Everything, but little little, right into the middle” gibi… İzleyenler sanırım şu an o sahneyi anımsayıp, istemeyerek de olsa gülümsüyorlardır. J
 

Cem Yılmaz, güldürdüğü kadar düşündürüyor gibi bir klişeyi söyleyemeyeceğim; çünkü gülmekten düşünmeye vakit kalmıyor ki! Güncel konulardan bahsetmesi de şovu ayakta tutan etkenlerden biri olmuş. Örnek olarak günümüzdeki teknoloji çılgınlığı. Tespitler gerçekten çok doğru –bir katalogu elimde büyütmeye çalışmam aklıma geldi de…

Bu kadar yazıdan sonra diyeceksiniz “Amma da övdün, o kadar mı iyi?” Size şöyle yanıt vermem gerekir: Sinematografik, sanatsal bir çalışma beklemeyin, gülün, rahatlayın! Hayatın yorucu temposunda kısa bir süre olsa da ciddi rahatlatıyor.
 

            *Filmin “Korsandan önce sinemalarda” mottosuyla hareket edip, sonrasında yine de korsanının çıkması da ayrı bir ironi*

1 comments: